Evde Enerji Devrimi: 2030’a Kadar Akıllı Evler Bizi Nasıl Dönüştürecek?

Zorlu 970X548 Nisan 2025 Akilli Evler Bizi Nasil Donusturecek Blog Gorseli 090525

İklim değişikliği ve kaynak kıtlığı gibi küresel sorunlar, enerjiyi daha verimli kullanma ihtiyacını her zamankinden daha kritik hâle getiriyor. Sürdürülebilir bir gelecek için enerji tüketim alışkanlıklarımızı ve çevresel etkilerini daha fazla sorgulamamız gerekiyor. Konutlarımızda kullandığımız enerjiyi nasıl kullandığımız  köklü bir değişimden geçiyor, hatta alışkanlıklarımız da bu dönüşümün bir parçası olarak yeniden şekilleniyor.

İşte tam da bu noktada akıllı ev teknolojileri devreye giriyor. Akıllı ev sistemleri; bağlantı, otomasyon ve akıllı tasarım sayesinde enerji verimliliğini artırma potansiyeline sahip. Bu sistemler, sadece enerji faturalarını düşürmekle kalmıyor aynı zamanda daha sürdürülebilir bir yaşam tarzına da öncülük ediyor.

Bilinçli seçimler sürdürülebilir bir yaşamı destekliyor

Akıllı ev teknolojisi, 20. yüzyılın sonlarında ev otomasyonu ile başladı ve güvenlik ile temel cihaz kontrolüne odaklandı. İnternet ve kablosuz bağlantıların gelişmesiyle birlikte akıllı evler, cihazların hem ev içinde hem de dışında iletişim kurabildiği, kullanıcı dostu arayüzler ve mobil uygulamalar aracılığıyla uzaktan kontrol edilebilen daha kapsamlı ve daha kolay yönetilebilir sistemlere dönüştü.

Akıllı ev teknolojisi, enerji verimliliğini artırmak ve sürdürülebilir yaşamı desteklemek için akıllı beyaz eşyalar ve aydınlatma sistemleri gibi çözümlerle çevresel endişelere yanıt veriyor. Yapay zekâ ile daha da geliştirilen bu teknoloji, enerji tasarrufunu optimize ederek tüketicilerin çevre bilincine sahip seçimler yapmasını sağlıyor. Yapılan araştırmalara göre gelecekte akıllı ev teknolojisinin sürdürülebilirliği daha da ileriye taşıyarak küresel çevre hedeflerine ulaşılmasına yardımcı olacağını öngörmek mümkün.

2030 vizyonu: Akıllı ev pazarında beklenen büyük artış ve teknoloji etkisi

Grand View Research, Inc. tarafından hazırlanan rapora göre, küresel akıllı ev pazarının büyüklüğünün 2030 yılına kadar 537,27 milyar dolara ulaşacağı ve 2025 ile 2030 yılları arasında %27'lik bir bileşik yıllık büyüme oranıyla büyüyeceği tahmin ediliyor. Fortune Business Insights da bu doğrultuda 2025'te 147,52 milyar dolar olan pazarın, 2032'de 633,20 milyar dolara ulaşmasını öngördüğü bir araştırma yayınladı. Acumen Research and Consulting, 2032'de beklenen büyümenin 731,8 milyar dolar olacağını, Market Research Future (MRFR) ise pazarın 2030 yılına kadar 254,78 milyar dolarlık bir büyüme kaydedeceğini açıkladı.

Yapılan araştırmaların sonuçları hemen hemen aynı şeyi söylüyor: Akıllı ev pazarı, 2030 yılına kadar 500 milyar doların üzerine çıkacak ve yıllık %25–28 aralığında büyüyecek.

Grand View Research, Inc. raporunun sonuçlarına göre akıllı ev konsepti, bilgi işlem gücü ve bilgi teknolojileri altyapısıyla şekilleniyor. Bağlı ev aletleri ve cihazlar aracılığıyla kullanıcılarına sadece rahatlık sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilir ve kişiselleştirilmiş bir yaşam deneyimi vadediyor. Pazardaki bu ivmelenme, büyümekte olan Nesnelerin İnterneti (IoT) ekosisteminin ve evlerdeki internet erişiminin yaygınlaşmasıyla doğrudan ilişkili. Yapay zekâ gibi çığır açan teknolojilerin entegrasyonu ise, daha akıllı ve dijitalleşmiş cihazların ortaya çıkışını tetikleyerek yaşam kalitesini üst seviyeye taşıyor. Bu büyüme vizyonu, aynı zamanda kaynakların daha verimli kullanılması ve çevresel etkinin azaltılması potansiyelini de barındırıyor. Akıllı ev teknolojileri sayesinde enerji tüketimini optimize etmek, yenilenebilir enerji kaynaklarını entegre etmek ve atık yönetimini iyileştirmek mümkün hale gelecek.

Akıllı telefonların gündelik hayatımızdaki vazgeçilmez rolü, akıllı ev pazarını domine ediyor. Cihazların mobil uygulamalar üzerinden kolayca kontrol edilebilmesi, erişilebilirlik ve kullanım pratikliği sunarak tüketici ilgisini artırıyor. Günlük rutin işlerde otomasyon beklentisi de pazarın büyümesine önemli bir katkı sağlıyor. Ev güvenliği konusundaki artan bilinç ise, yapay zekâ destekli akıllı güvenlik sistemlerine olan talebi yükseltiyor. Yüz tanıma ve potansiyel tehdit analizi gibi özellikler, bu cihazları tüketiciler için giderek daha cazip hale getiriyor.

Yapay zekâ asistanlarına olan talep büyümeyi etkiliyor

Rapordan çıkan bir diğer sonuç da Asya Pasifik bölgesinin, akıllı ev teknolojileri için dinamik ve hızla büyüyen bir arena olarak öne çıkması yönünde. Yükselen yaşam standartları ve artan harcanabilir gelir, bu bölgeyi teknoloji adaptasyonu konusunda lider konuma taşıyor. İnternet altyapısının güçlenmesi, akıllı telefon kullanımının yaygınlaşması ve diğer dijital cihazlara olan ilginin artması, pazar büyümesini destekleyen temel faktörler arasında yer alıyor. Tabii günlük hayatımızda sık sık kullandığımız yapay zekâ asistanlarının da bunda payı büyük. Apple’ın geliştirdiği Siri ve Amazon’un geliştirdiği Alexa gibi yapay zekâ asistanlarına artan talep de bölgedeki büyümeyi önemli ölçüde etkiliyor. Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerdeki gelir artışı ve lüks yaşam tarzı arayışındaki tüketicilerin akıllı cihazlara yönelimi, pazarın ilerlemesini hızlandırıyor.

Grand View Research, Inc. raporunun pazar dinamiklerine dair bazı kilit verileri incelendiğinde, 2024 yılında güvenlik ve erişim kontrolü pazarı, gelişmiş güvenlik çözümlerine duyulan ihtiyaç ve değerli alanlara erişimi kısıtlama gerekliliğiyle %29'un üzerinde bir payla lider konumda bulunuyor. Kısacası güvenlik çözümleri akıllı ev pazarında önemli bir ağırlığa sahip. Bu segmentin büyümesi, sadece güvenliği artırmakla kalmıyor, aynı zamanda enerji yönetimiyle entegre olarak sürdürülebilir bir ev ekosistemine katkıda bulunma potansiyeli taşıyor.

Akıllı ev teknolojileri nasıl bir dönüşüm geçirecek?

Öne çıkan bazı gelişmelere bakıldığında, gelişmiş yapay zekâ entegrasyonunun yanı sıra akıllı ev teknolojilerinin geçireceği dönüşümü şöyle özetleyebiliriz:

  • Yeni iletişim protokolleri sayesinde akıllı cihazlar arasındaki uyumsuzlukların azalması hedefleniyor. Uygulamaya geçilen evrensel standartlar ile farklı markalara ait cihazlar sorunsuz bir şekilde birbiriyle iletişim kurabilecek ve kullanıcı deneyimi oldukça kolaylaşacak.
  • Gelecekte elektrikli ve sürücüsüz araçların evle tam entegre şekilde çalışabileceğini öngören çalışmalar bulunuyor. Bu araçlar, evin elektrik ihtiyacını karşılayabilir, hatta bir yaşam alanının uzantısı haline gelebilir.
  • 2030’un akıllı evleri, doğa dostu sistemlerle donatılmış olacak. Güneş panelleri, enerji tasarruflu cihazlar ve gelişmiş enerji yönetim sistemleri sayesinde çevresel etki azalacak. Bunun yanı sıra sızıntıları tespit eden akıllı su sistemleri, köprüler ve binalar için yapısal sağlık izleme ve yapay zeka destekli arıza tahmini ile elektrik şebekeleri gibi özellikler sayesinde daha sürdürülebilir bir yaşam kurulabilecek.

Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Akıllı Ev ve Bina Teknolojileri

Zorlu Holding’de yenileyici iş modellerimiz arasında verimli üretim, yenilenebilir enerji, yeni nesil girişimlere yatırım, akıllı ulaşım, akıllı üretim gibi pek çok model arasında akıllı ev sistemleri de bulunuyor. Akıllı yaşamın temeli, yaşam alanlarımızda kullandığımız en küçük cihazdan en kapsamlı sistemlere kadar uzanan teknolojilerle atılıyor. Biz de bu dönüşümün bir parçası olarak, enerji verimliliğini artıran ve hane bütçelerine katkı sağlayan akıllı ev çözümlerine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Geliştirdiğimiz akıllı ev sistemleri sayesinde, ısıtma alanında %10 ila %30 arasında, elektrik tüketiminde ise %30’a varan tasarruf sağlıyoruz.

Vestel'in akıllı ev kapsamında sunduğu çözümler, kullanıcıların hayatını kolaylaştıran, bağlantılı ve yenilikçi teknolojilere dayanıyor. Özellikle beyaz eşya grubunda yer alan  Dose-On gibi otomatik dozajlama ve sensör destekli sistemler; enerji ve su verimliliğini artırırken kullanıcı müdahalesini en aza indirerek akıllı ev ekosistemine entegre çözümler sunuyor. MAYA buzdolabı ile geliştirilen otomatik mayalama fonksiyonları, ev içinde günlük yaşamı optimize eden özelliklere sahip. LED aydınlatma çözümleri ise, uzaktan kontrol edilebilen akıllı arayüzleriyle enerji tasarrufu sağlarken, şehir aydınlatma sistemlerinin dijitalleşmesine katkıda bulunuyor. Ayrıca, elektrikli araç şarj üniteleri ve uzaktan servis hizmeti alabilen Bluetooth modüllü batarya sistemleri de Vestel’in akıllı yaşam vizyonunu güçlendiren diğer teknolojilerden... Bu sistemlerin tamamı, sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu biçimde geliştirilirken, aynı zamanda geleceğin akıllı ev konseptine entegre, erişilebilir ve çevre dostu bir yaşam tarzı sunmayı hedefliyor.

Grup şirketlerimizden Zorlu Enerji ise, yalnızca akıllı evlerin içinde değil; bu sistemlerin dış dünya ile uyumlu, sürdürülebilir ve kesintisiz çalışmasını mümkün kılan enerji altyapısını da dönüştürüyor. Geleceğin şehirlerine uzanan bu dönüşümde, yenilenebilir kaynaklardan beslenen, veriyle yönlendirilen ve çevreyle uyumlu bir enerji ekosistemi inşa ediliyor. Bu vizyonun bir parçası olarak; ZES elektrikli araç şarj istasyonu ağı, YEK-G sertifikalı elektrikle belgeleniyor.  

AC ve DC hızlı şarj istasyonları ağı ile elektrikli mobiliteyi destekliyor; güneş enerjisi yatırımlarımızla hem bireysel hem kurumsal ölçekte yerinde üretimi yaygınlaştırılmasına katkı sağlıyor. Akıllı evlerin bireysel enerji tasarrufunun ötesine geçerek, toplumsal ölçekte sürdürülebilirlik sağlayan, çevreyle entegre, veriye dayalı ve karbon ayak izini azaltan sistemlerle buluşması için çalışıyor.Böylece, sadece üretim süreçlerimizde değil, tüketiciye sunduğumuz enerji hizmetlerinde de yenilenebilir enerji kaynaklı elektriğin izlenebilirliğini ve şeffaflığını garanti altına alıyoruz.

Levent 199 ve Zorlu Center gibi projelerimizde enerji verimliliği sağlayan cam kaplamalar ve ısı geri kazanımlı iklimlendirme sistemleri kullanarak, uluslararası standartlara uygun, doğa ile uyumlu akıllı binalar inşa ediyoruz. Levent 199 ve Zorlu Center, Zorlu Enerji'nin Alaşehir'deki jeotermal santralinden sağlanan yenilenebilir enerji kullanıyor ve bu sayede Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası'na (I-REC) sahip.

Zorlu Center enerji performansını sürekli iyileştirmek, yasal ve diğer ilgili gerekliliklere tam uyum sağlamak ve tüm paydaşlarını sürece aktif olarak dahil etmek amacıyla ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi belgesini aldı. Bu sistem sayesinde, her kademede verilen eğitimlerle enerji yönetimi yalnızca bir süreç değil, kurumsal bir kültür haline geliyor. Böylece hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirliğe somut katkılar sunuyoruz. ISO 50001 kapsamında Zorlu Center’da yürütülen çalışmalarla, sera gazı emisyonlarının azaltılması, daha az atık üretilmesi ve daha yüksek verimlilik gibi önemli kazanımlar elde ediliyor. Enerji kullanımının daha bilinçli ve verimli hale getirilmesiyle çevresel etki azaltılıyor, kaynakların daha sorumlu bir şekilde kullanılması sağlanıyor.

Sorumlu yatırım holdingi bakış açımızla, Grup şirketlerimiz ve tüm paydaşlarımızla birlikte yalnızca bugün için değil, toplum ve gelecek için de yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bu süreçte çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim alanlarında en yüksek değeri yaratmayı önceliklendiriyoruz. Akıllı Hayat 2030 stratejimiz doğrultusunda, akıllı ev çözümlerimizle yalnızca konforu artırmakla kalmıyor; enerji verimliliği, kaynak yönetimi ve kullanıcı dostu dijital sistemler aracılığıyla daha sürdürülebilir yaşam alanları oluşturuyoruz. Bu sayede hem çevresel etkimizi azaltıyor hem de toplumsal yaşam kalitesine katkı sağlıyoruz. Çünkü inanıyoruz ki, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak bizim elimizde.