Okuma Süresi

Dünya Kültürel Çeşitlilik Günü: Çok Seslilik, Çok Dillilik ve Eşitlik İçin

688558078 Zorlu Blog Dunyakulturelcesitlilikgununedirnelerikapsar Mayis 970X548

“Hepimiz birbirimizden farklıyız; ancak hepimizde benzer bir şeyler var. Kendimizi diğerlerinde tanıyabilmek ve onlarla sohbet edebilmek için aramamız gereken şey de budur.” Bu sözler, Malili yazar ve UNESCO Yürütme Kurulu üyesi Amadou Hampâté Bâ’nın 1985 yılında kaleme aldığı “Sevgili Gençler (Gençliğe Mektup)” yazısında geçiyor.

Kültürler mozaiği, bir başka deyişle kültürel çeşitlilik, toplumların sadece renkli bir zenginliğe sahip olmasını sağlayan, ilerleme ve dönüşümün de itici gücü olarak karşımıza çıkan bir kavram. Bu konuyu daha önce “21 Mayıs Diyalog ve Kalkınma İçin Dünya Kültürel Çeşitlilik Günü: Nedir? Neyi Amaçlar?” blog yazımızda ele almıştık.
Kültürel çeşitlilik temel bir yapı taşı. Farklı kültürlerden gelen insanlar birbirlerine yeni düşünceler, deneyimler ve bakış açıları kazandırıyor. Bu farklılıklar sayesinde sorunlara yaratıcı çözümler bulunabilir. Farklı geçmişlere sahip bireylerin bir arada çalışması, diyaloğu teşvik ediyor ve yenilikçi fikirlerin ortaya çıkmasına olanak tanıyor. Çeşitliliğe kucak açan bir dünya, barış, eşitlik, refah ve adaletin yanı sıra sürekli gelişme için de daha elverişli bir ortam sunuyor.

Kültürel çeşitlilik insanlığın ortak mirası

2000'li yılların başından itibaren, kültürel çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi konusunda uluslararası alanda önemli adımlar atıldı. Bu çabaların ilk meyvesi, 2001 yılında UNESCO üyesi ülkelerin imzasıyla kabul edilen UNESCO Kültürel Çeşitlilik Evrensel Bildirgesi oldu. 2005 yılında ise UNESCO'nun 33. Genel Konferansı'nda, kültürel ifadelerin çeşitliliğini koruma ve kültürel zenginliklerden yararlanarak yeni üretimler yapma hedefleriyle UNESCO Kültürel Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi Sözleşmesi onaylandı. Bu sözleşme, kültürel çeşitliliğin insanlığın ortak mirası olduğunu vurgulayarak, tüm vatandaşların katılımını sağlayan politikalarla kültürel çeşitlilikten kültürel çoğulculuğa geçişi teşvik etti. Ayrıca, kültürel çeşitliliğin herkes için fırsat eşitliğini artırdığını ve bu eşitliğin güvencesi olarak insan haklarının önemini vurguladı.

Birleşmiş Milletler 2002’den itibaren 21 Mayıs tarihini Diyalog ve Kalkınma için Dünya Kültürel Çeşitlilik Günü olarak ilan etti. Dünya kültürlerinin zenginliğine dikkat çekmekle birlikte barış ve SKA’lara ulaşma yolunda kültürler arası diyaloğun hayati önemine de vurgu yapan Dünya Kültürel Çeşitlilik Günü’nün kutlanması bu anlamda önem taşıyor. Zira kültürel çatışmaların %89’unun kültürler arası diyaloğu düşük seviyelerde olan ülkelerde gözlemleniyor.

Bu yıl çok seslilik ve çok dillilik kutlanıyor

2022 yılında düzenlenen MONDIACULT 2022’de ise iddialı bir kültür bildirgesi kabul edilmişti. UNESCO tarafından Mexico City’de düzenlenen konferans sonrası kültürel çeşitliliğin ülkelerin bu alandaki kamu politikalarını güçlendirmek için ortak bir yol haritası üzerindeki anlaşmasına da zemin hazırladığı kabul edilmişti. Bu konferansta kabul edilen bildirge ile devletler ilk kez kültür çeşitliliğini “küresel bir kamu malı” olarak tanımıştı.
UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay, bu yıl yayınladığı mesajda kültürel çeşitliliği savunmanın aynı zamanda bu çeşitliliğin ifade edildiği dillerin çoğulluğunu da korumak anlamına geldiğini söylüyor: “UNESCO, dünyada var olmanın farklı bir yolunu temsil eden yerli dilleri desteklemektedir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, tehlike altındaki bu dilleri korumak ve okullarda kullanımını teşvik etmek için 2022 yılında Uluslararası Yerli Diller On Yılını başlattı, çünkü kişinin ana dilinde eğitim alması her şeyden önce öğrenimin daha iyi bir yoludur.”

Kültürel Çeşitlilik Günü’nde toplumları zengin kılan kültürlerin çok sesliliği de kutlanıyor. Azoulay, “UNESCO Taraf Devletleri geçtiğimiz Şubat ayında Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'de, dünya çapında sanat yoluyla ve sanat içinde eğitimi güçlendirmek amacıyla yeni bir Kültür ve Sanat Eğitimi Çerçevesi kabul etmiştir” diyor.

Eşitsizliklerin azaltılması için büyük bir dönüşüm gerekiyor

Özellikle krizlerin ve gerilimlerin arttığı bu dönemde eşitsizliklerin azaltılması için dönüştürücü bir değişim gerekiyor. BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nda da yer alan “Eşitsizliklerin Azaltılması” ilkesine bu gözle yeniden bir bakmakta fayda var: “Aşırı yoksulluğun ve açlığın sonlandırılması için çok büyük adımlar atılması, özellikle gençleri, göçmenleri ve diğer kırılgan grupları kapsayacak şekilde sağlık, eğitim, sosyal koruma ve insan onuruna yakışır işlere yatırım gerekiyor. Ülkelerde herkesi kucaklayan toplumsal ve ekonomik kalkınmayı güçlendirmek ve desteklemek önemlidir. Eğer ayrımcı yasaları, politikaları ve uygulamaları kaldırırsak, fırsat eşitliğini garanti altına alabilir, eşitsizlikleri azaltabiliriz.

Ülkeler arasında ise, gelişmekte olan ülkelerin küresel konulardaki karar mekanizmalarında daha iyi temsil edilmelerini sağlayarak çözümlerin daha etkili, güvenilir ve hesap verebilir olmasını sağlayabiliriz. Hükümetler ve diğer paydaşlar savaş, ayrımcılık, yoksulluk, imkânsızlık ve diğer nedenlerle evlerini terk ederek daha iyi bir hayat arayışına çıkan milyonlarca insanı da kapsayacak şekilde, iyi yönetilen ve planlı politikalarla güvenli, düzenli ve sorumlu göçü mümkün kılabilir.”

Zorlu Holding olarak, kültürel çeşitlilik ve kapsayıcılığın önemine inanıyoruz. Bu doğrultuda, ayrımcılığa karşı duruyor, hem kültürel eşitliği hem de cinsiyet eşitliğini temel bir insan hakkı olarak görüyoruz. Akıllı Hayat yaklaşımımızda da belirttiğimiz gibi farklılıklarımızla bir araya gelerek daha adil, eşitlikçi ve kapsayıcı bir gelecek inşa edebiliriz. Bu, sadece bizim için değil, tüm toplum ve insanlık için daha iyi bir dünya yaratmak anlamına geliyor.